ODTÜ Enformatik Enstitüsü NVIDIA tarafından "CUDA Research Center" olarak seçilmiştir. Enstitü 2010 yılında Türkiye’deki ilk CUDA Teaching Center unvanını almasının ardından ODTÜ bu ödülle Türkiye’deki ilk CUDA Research Center unvanını almaya hak kazanan kurum olarak konumunu bir üst seviyeye taşıyarak dünya çapında prestijli kurumlar arasında yer almıştır.
CUDA Research Center olarak belirlenen kurumlar CUDA ve NVIDIA GPU’ları kullanarak en ileri araştırmaları yapan kurumlardır. Programın faydaları arasında NVIDIA CUDA mimarisini kullanmaya uygun GPU'lar (grafik işlemci üniteleri) gibi öğretim ve araştırmaya yönelik araçların ücretsiz olarak sağlanması ve yeni teknoloji GPU’lar ve bunlarla ilgili eğitimlere erken erişim imkanları da yer almaktadır.
Üniversitemiz Mimarlık Fakültesi, Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü öğretim görevlisi Dr. Hakan Gürsu ve ekibi, tasarımda “çevre oscarları” olarak anılan Green Dot Awards 2011 yarışmasında;
katlanır solar katamaran “Foscat32” ile GREEN DOT AWARDS 2011 Ulaşım Kategorisi, 2.lik ve Mansiyon Ödülü;
alüminyum teneke ambalajın yeniden kullanımına yönelik “Cans'n Caps” ile GREEN DOT AWARDS 2011 Ürün Kategorisi, Mansiyon Ödülü ve GREEN DOT AWARDS 2011 Konsept Kategorisi, Mansiyon Ödülü;
tükettiği enerjiyi üreten kendine yeterli konut sistemi “Villa Sera” ile GREEN DOT AWARDS 2011 Yapı Kategorisi, Mansiyon Ödülü
olmak üzere beş ayrı ödül almıştır.
2008 yılından bu yana Amerika Birleşik Devletleri'nde düzenlenmekte olan Green Dot Ödülleri, ulaşım, mimarlık, ürün ve hizmet alanlarında yılın en sıra dışı çevreci proje ve çalışmalarını ödüllendiriyor. Bu yıl açıklanan yarışma sonuçları itibarıyla, küresel kurum ve şirketlerin yarıştığı tasarım ve mimarlık projeleri arasından, Designnobis üç farklı projeyle toplamda beş ödül alarak farklı kategorilerde en çok ödül toplayan tasarım markası olarak bu sene de ülkemizi Amerika Çevre Ödüllerinde temsil ediyor. MIT(Massachutes Institute of Technology)'nin birincilik ödülü aldığı yarışmada, Dr.Gürsu ve ekibinin bir yıla yakın bir çalışması ile ortaya çıkan katlanır solar katamaran Foscat32 ile ODTÜ ikinci sırada yer alıyor. Ödüle doymayan tasarım ekibinin ödüllü projeleri şu şekilde;
Foscat32 katlanır solar katamaran, 2010 yılı Avrupa Birliği Platin Tasarım ödülüne, Çevre Oscarını da ekledi. Temiz enerji kullanan katamaran, marina bağımlılığını da ortadan kaldırıyor.
Cans'n Caps, alüminyum teneke ambalajları günlük yaşamda kullanılabilir objeler haline getirirken, sosyal sorumluluk ve çevre bilincini artırıyor. İki dalda birden ödüllendirilen proje, alüminyum ambalajın yeniden kullanımına yönelik yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biri olarak değerlendiriliyor.
Tükettiği enerjiyi üreten kendine yeterli konut sistemi Villa Sera, güneş panelleri ile elektrik ihtiyacını karşılarken, su arıtımı ve ısı döngüsü ile de pek çok yeniliği bir arada barındıran bir mimari tasarım olarak yapı ödülünün sahibi oluyor.
ODTÜ Öğretim Üyesi Dr.Hakan Gürsu liderliğindeki Designnobis ekibi, çevreci tekne Volitan ve susuz orman yangını söndürme aracı FireKnight'ın da aralarında bulunduğu dünya sorunlarına çözümler ürettikleri projelerle 11 Çevre Oskarını elinde bulunduran tek ekip olma özelliğini hala koruyor.
Ödül alan tasarımlara Green Dot Awards sitesinden ve aşağıdaki linklerden ulaşılabilirken, projelerin video animasyonları da aşağıdaki bağlantılardan izlenebiliyor:
ODTÜ Mühendislik Bilimleri Bölümü öğretim üyelerimizden Sayın Prof. Dr. Murat Dicleli'nin "Sismik Damper" isimli buluşu üniversitemizdeki araştırmalardan ticari hale dönüştürülen ilk araştırma ürünü olmuştur. Ticarileşme sürecinde hem Sayın Dicleli'nin, hem de bu tür işlemlerde ODTÜ'lü öğretim üyelerine destek veren ODTÜ Teknokent Teknoloji Transfer Ofisi'nin yoğun çabaları olmuştur. Bu buluş için ana konusu yapı malzemeleri, sismik cihazlar ve genleşme derzleri olan ve alanında lider Maurer Söhne GmbH & Co. KG firması ile lisans anlaşması yapılmıştır.
Buluşla ilgili bilgiler aşağıda yer almaktadır.
DEPREM ENERJİ SÖNÜMLEYİCİ (MRSD) Bina ve köprüleri deprem etkisine karşı koruyan bir çelik cihaz
Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan enerjiye bağlı titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları, yeryüzeyini ve yeryüzeyi üzerindeki yapıları sarsma olayına “Deprem” denir. Deprem nedeniyle sarsılan yapılar Şekil 1(a) da görüldüğü gibi yatay yönde ötelenerek deprem enerjisini emerken hasar da görürler. Hasarın yapıların ayakta durmasını engelleyecek seviyeye ulaşması sonucunda da yapılar çökerek can ve mal kaybına sebep olurlar. Bu nedenle, dünyanın oluşumundan beri, deprem açısından aktif olan bölgelerde depremlerin ardışıklı olarak oluştuğu ve bunun sonucunda da binlerce insanın ve yapıların yok olduğu bilinmektedir. Yapılarda oluşacak hasar ve buna bağlı olarak can kaybı, yapının temelden ayrılarak temel ile yapı arasına kayıcı yüzeyler ile birlikte monte edilen ve damper olarak adlandırılan enerji sönümleme cihazları tarafından önlenebilir (Şekil 1(b)). Bu damperlerin monte edildiği yapılarda, deprem enerjisi Şekil 1(a) da görüldüğü gibi yapıyı ayakta tutan kolon, kiriş gibi esas yapı elemanları tarafından değil, Şekil 1(b) de görüldüğü gibi deprem etkisi altında temel seviyesinde ötelenen damperler tarafından emilir ve yapının hasar görmesi engellenir. Başka bir deyişle hasar yapıda değil, damperlerde meydana gelir.
MRSD olarak adlandırılan bir damper de ODTÜ Mühendislik Bilimleri bölümü bünyesinde deprem enerjisini sönümlemek üzere üç yıllık aralıksız bir bilimsel çalışma sonucunda geliştirilmiştir. Çelikten imal edilen bu damper piyasada benzer amaçla kullanılmak üzere pazarlanan yabancı kaynaklı ürünlere kıyasla çok daha iyi bir performansa sahiptir. Damper, Şekil 2 ve 3 de görüldüğü gibi üstte ray sistemi ve altta enerji emici sistem olmak üzere iki ana kısımdan oluşmaktadır. Enerji emici sistem sekiz adet çelik silindirden ibarettir. Çelik silindirler altta bir bağlantı (ankraj) plakasına sabitlenmiş olup, üstte ise sekiz adet çelik kol ve bu kollara bağlı kayıcılar vasıtasıyla ray sisteminin içerisine oturmaktadır (Şekil 2 ve 3). Şekil 4 te görüldüğü gibi ray sistemi bina ve köprülerde üst yapıya, enerji emici system ise binalarda temele, köprülerde ise ayaklar üzerine monte edilmektedir. Deprem sarsıntısı esnasında ray sistemi ve enerji emici sistem arasında oluşan göreli yatay ötelemeler nedeniyle enerji emici silindirler çelik kolların hareket etmesiyle birlikte dönerek enerji emer (Şekil 2(b)) ve yapı elemanlarında oluşacak hasarı sınırlar. Başka bir deyişle, hasar binada değil enerji emici silindirlerde oluşur.
Sözkonusu damperle ilgili dikkat edilecek en önemli husus ise, piyasadaki diğer damperlerden farklı olarak MDHR’nin, Şekil 5’te görüldüğü gibi deplasmanla uyumlu bir elastik ötesi rijitliğe sahip olmasıdır. Bu önemli özellik, damperin geometrik işlev görme mekanizmasının bir parçası olan burulma kollarının uzunluğuna bağlı olup malzeme cinsinden büyük oranda bağımsızdır. Bu sayede, damperin elastik ötesi rijitliği, uygulanacak projeye uyumlu olarak istenilen şekilde burulma kollarının uzunlukları değiştirilerek kolaylıkla ayarlanabilmektedir (Şekil 6). Bu özellik sayesinde, sözkonusu damper, piyasadaki damperlere kıyasla uygulandığı yapıların deprem etkisi altında daha az deplasman yapmasını sağlamaktadır. Buna ilaveten, elastik ötesi rijitlik büyük oranda damperin geometrik işlev görme mekanizmasına bağlı olduğundan, malzeme, çevre, ve dış fiziksel şartlardan etkilenmemektedir. Servis ömrü yaklaşık 125 yıldır.
MRSD’nin piyasadaki diğer sismik izolasyon sistemlerine göre avantajları aşağıdaki gibidir;
1- Damperin performansı çevre ve dış fiziksel etkilere bağlı değildir (Bkz. Tablo 1). 2- Damperin elastik ötesi rijitliği, geometrik işlev görme mekanizmasına bağlı olup malzeme özelliklerinden büyük oranda bağımsızdır. 3- Damperin deplasmanla uyumlu elastik ötesi rijitliği, piyasadaki sismik izolasyon sistemlerine göre uygulandığı yapıların deprem etkisi altında daha az deplasman yapmasını sağlamaktadır. 4- Damper, deplasmana dayalı elastik ötesi rijitliğe sahip olması nedeniyle performansa dayalı tasarıma daha uygundur. 5- Mevcut sismik izolasyon sistemlerine kıyasla daha uzun bir servis ömrüne sahiptir (125 yıl). 6- Damperin histeretik eğrisinin altındaki alanın büyük olması nedeniyle daha çok enerji emer. 7- Piyasadaki damperlere kıyasla daha büyük kuvvet ve deplasman kapasitesine sahiptir. 8- Düşey yöndeki deprem hareketlerinden etkilenmez (damperin düşey yönde bağımsız hareket edebilen ray ve enerji emici kısımlardan oluşması nedeniyle) 9- Enerji emici silindirler değiştirilerek damper depremden sonra kolaylıkla tekrar işlev görür hale getirilebilir (her depremde değiştirilmeleri gerekmemektedir). 10- Daha güvenilir karakteristik dayanım ve elastik ötesi rijitlik değerlerine sahiptir 11- Damperin deplasmana uyumlu elastik ötesi rijitlik özelliği binalarda torsiyon etkisini azaltır.
MDHR damperinin tam ölçekli testleri Almanya’da Münih Harp Akademisinde Maurer Söhne firmasının sponsorluğu altında gerçekleştirilmiştir. Test edilen damperin deplasman yapmamış ve deplasman yapmış durumdaki fotoğrafları Şekil 7’de görülmektedir. Şekil 8’de ise testler sonucunda elde edilen kuvvet-deplasman histeretik eğrileri görülmektedir.
Sözkonusu damper özellikle yüksek binalarda çelik çaprazlar vasıtasıyla bina taşıyıcı çerçevesi içerisine yerleştirilerek de uygulanabilmektedir (Bkz. Şekil 9). Damperin özellikle deplasmanla uyumlu olarak artan elastik ötesi rijitliği sayesinde, deprem enerjisi tüm katlarda homojen bir şekilde emilebilmektedir .
"Sismik Damper" için üretici firma tarafından hazırlanmış tanıtım videosu:
ODTÜ Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi, 23 Ekim 2011'de Van-Tabanlı ve 9 Kasım 2011'de Van-Edremit'te meydana gelen depremler ile ilgili olarak bir inceleme raporu hazırlamıştır. Rapora aşağıdaki bağlantıdan erişilebilir:
ODTÜ, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’ndan 2011 yılı Kasım ayı itibariyle 250. mezununu vermenin gururunu yaşıyor.
Rakamlarla ÖYP
2001 yılında 4 üniversitenin işbirliğiyle ve Kalkınma Bakanlığı’nın (2001 yılında Devlet Planlama Teşkilatı) desteğiyle başlayan ÖYP, 67 üniversitenin katılımıyla güçlenerek sürmektedir.
64 farklı üniversiteden 510 öğrenci, ÖYP araştırma görevlisi olarak ODTÜ’de eğitimine devam etmektedir.
2011 yılı Kasım ayı itibariyle 264 mezunumuz 25 üniversite için öğretim elemanı olarak yetiştirilmiştir.
Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen 433 ÖYP öğrencisi, 42 üniversitede görev yapmak üzere ODTÜ’de eğitimine devam etmektedir.
YÖK koordinasyonu ile 149 öğrenci ODTÜ’de ilgili lisansüstü programlara yerleştirilmiş, 77’si üniversiteleri tarafından ODTÜ’de görevlendirilmiştir.
2002-2010 yılları arasında 920 kısa süreli yurtdışı kongre katılımı, 2003-2010 yılları arasında ise 275 uzun süreli yurtdışı eğitim/araştırma faaliyeti gerçekleştirilmiştir.
ÖYP mezunları tarafından yayınlanan uluslararası makale sayısı 772’yi bulurken, ÖYP mezunlarının ortalama uluslararası makale sayısı 3.2 olarak hesaplanmaktadır.
En fazla ortak yayın yapılan üniversiteler 127 yayınla Atatürk Üniversitesi, 125 yayınla Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve 108 yayınla Selçuk Üniversitesi’dir.
12 ÖYP araştırma görevlisi başarılı tez çalışmaları nedeniyle ODTÜ Prof.Dr. Mustafa Parlar Tez Ödülü’nü kazanmıştır.
Akademik yöneticilerimizin katılımıyla 30 Kasım 2011 günü yapılan toplantıda, Mart - Kasım 2011 döneminin önemli gelişmeleri ile 2011 - 2012 ders yılında gündemimizde yer alacak konular tartışılmıştır.
Toplantıda kullanılan sunum dosyasına "30 Kasım 2011 Yöneticiler Toplantısı Sunum Dosyası" bağlantısından erişilebilir.
ODTÜ-BİLTİR Merkezi Taşıt Güvenliği Birimi Hasarsız Çarpışma Test Laboratuvarı, TÜRKAK Türk Akreditasyon Kurumu tarafından yapılan denetim sonucunda TS EN ISO/IEC 17025:2010 Standardına göre ECE R 14, ECE R 16, 77/541/AT, ECE R 17, ECE R 80, 74/408/AT, ECE R 44, FMVSS 213, TS/EN 1789 direktif ve regülasyonları çerçevesinde uygulanan emniyet kemeri, emniyet kemeri bağlantıları ve tertibatı, taşıt koltukları, koltuk bağlantıları ve koltuk başlıkları, çocuk koltukları ve çocuk kısıtlama sistemleri, yol ambulansları ve cihazları için hasarsız çarpışma testlerini (dinamik testleri) içeren kapsamda 14 Kasım 2011 tarihi itibariyle akredite edilmiştir.
Konuyla ilgili detaylı bilgi için ODTÜ-BİLTİR Merkezi iletişime geçilebilir:
ODTÜ Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi 23 Ekim 2011 Van Depremi ile ilgili olarak bir rapor hazırlamıştır. Rapora aşağıdaki bağlantıdan erişilebilir:
METU-BIN iGEM Yazılım Takımı iGEM in EN İYİleri arasında
METU-BIN iGEM Yazılım Takımı Sentetik Biyoloji'de dünyanın en iyileri arasında yer aldı.
5-7 Kasım 2011 tarihleri arasında MIT (Cambridge, USA) 'de düzenlenen iGEM Dünya Şampiyonası'nda METU-BIN yazılım takımı geliştirdikleri "Mining for BioBricks" programı ile "EN İYİ VERİTABANI KULLANIMI" özel ödülünü aldı ve 2011 iGEM yazılım takımları arasında dünya ikincisi oldu. (http://2011.igem.org/Jamborees).
Tüm dünyadan yaklaşık 170 takımın katıldığı yarışmanın finalinde 65 takım vardı. 15 yazılım takımının katıldığı yarışmada 4 tanesi MIT'de düzenlenen dünya şampiyonasında yazılım kategorisinde 4 takım yarıştı:
ODTÜ Enformatik Enstitüsü tarafından Internet üzerinden sunulan bir program olarak geliştirilen "Mining for BioBricks" programı, sentetik biyolojistlerin moleküler makinaları genetik olarak tasarlamalarını hızlandıracak. "Mining for BioBricks" sayesinde sentetik biyologlar iGEM Vakfı tarafından sağlanan DNA yapılarının bilgilerine ulaşılan veritabanını tarayarak, tasarlamak istedikleri moleküler makinalar için gereken DNA parçalarına ulaşıp, en uygun hangi kombinasyonda düzenlemeleri gerektiğini değerlendirebilecekler. METU-BIN takımına ödülünü veren Laura Adams tarafından önümüzdeki sene iGEM Yarışmasına katılacak takımların bu projeden çok faydalanacakları da vurgulandı.
METU-BIN iGEM Yazılım Takımı, Y.Doç.Dr.Yeşim AYDIN SON (ODTÜ Sağlık Bilişim EABD) ve Doç.Dr. Tolga CAN (ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği ABD) önderliğinde Mart 2011’de kuruldu. Çalışmalarını yaz boyunca danışmanları Seyedsasan Hashemikhabir (CENG), Yener Tuncel (BIN) ile sürdüren takım üyelerinin projeleri ilk olarak Ekim ayında iGEM Avrupa elemelerinde gümüş madalya derecesini kazanmış ve iGEM dünya şampiyonasında yarışmaya hak kazanmıştı.
Dünya şampiyonasına katılan takım üyeleri; Burcu Yaldız (BIN), Gökçe Oğuz (BIN), Gökhan Ersoy (BIN), Güngör Budak (BIO), Saygın Karaaslan (BIO), Ogün Adebali (GENE), Oytun Önal (CENG), danışmanları SEYEDSASAN HASHEMIKHABIR (CENG), Yener Tuncel (BIN) ve eğitmenleri Doç.Dr. Tolga CAN (Bilgisayar Mühendisliği ABD) ve Y.Doç.Dr.Yeşim AYDIN SON (Sağlık Bilişim EABD)'u başarılarından dolayı kutlarız. Takım web sayfası ve proje detayları http://2011.igem.org/Team:METU-BIN_Ankara adresinden görülebilir.
TÜBİTAK, ODTÜ Teknokent A.Ş. ve AKGÜN Yazılım, METU-BIN takımına iGEM dünya şampiyonasına katılmaları için destek veren kuruluşlardır.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin önde gelen yükseköğrenim kurumlarından Xiamen Üniversitesi, 23-25 Ekim 2011 tarihleri arasında Üniversitemize bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Rektör Prof. Zhu Chongshi başkanlığındaki heyette, Prof. Lin Shengcai (Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı), Prof. Ling Shide (Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği Fakültesi Dekanı), Prof. Li Jun (Bilişim Sistemleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı), Mr. Mao Tongwen (Uluslararası İşbirliği ve Değişim Programları Ofisi Koordinatörü) and Ms. Yu Hongbo (Uluslararası İşbirliği ve Değişim Programları Ofisi Bölüm Şefi) yer almıştır. Xiamen heyeti, ziyaretleri sırasında Rektör Prof. Dr. Ahmet Acar ile biraraya gelmiş ve iki üniversite arasında kurulabilecek muhtemel işbirliklerini görüşmek üzere Fen-Edebiyat ve Mimarlık Fakültelerimiz, ve Enformatik Enstitümüzle görüşmeler gerçekleştirmişlerdir. Xiamen Üniversitesi heyeti bu toplantılara ek olarak ODTÜ Teknopark ve ODTÜ Conficius Merkezini de ziyaret etmiş ve çalışmaları hakkında bilgiler almışlardır.